Kavaklı Dere” tüm dijital platformlarda yayında!

Şarkı yazarı Köksal Ekinci’den, 2025 Bahar aylarına merhaba: Kavaklı Dere

2019 yılından bu yana yıldızlara paralel ürettiği şarkılarla dinleyecilerini farklı müzik türleri arasında gezintiye çıkaran Köksal Ekinci, ruhsal yolculuğuna eşlik eden me-lodiler eşliğinde yine farklı müzik türlerini gökyüzünün şifasıyla buluşturuyor.

9 şarkılık albüm Akdeniz esintileri ve nostaljik melodilerle harmanlanmış elektronik ve akustik ezgilerin birleşiminden oluşuyor. Şarkıların düzenlemeleri ve mastering İlkay Dinsever imzası taşıyor.

Parça Listesi

1. Kavaklı Dere

Friglerin ana kenti, Galatların başkentidir Ankara,
Mustafa Kemal’i davet eden şehirdir.
Şehrin ana akışı Atatürk Bulvarı, kuzey-güney aksıdır
Kavaklı Dere şırıltılı berraklığıyla Seğmenler’den Tunus’a değin akmaktadır.
Kerpiçten bağ evleri, kavak ağaçları, bağ kütükleri…
Çankaya Köşkü, sefaretler konumlanırken kentin güneyine,
Yeşillik alan olarak planlanmıştı Kavaklıdere…
Bir akşamüstü yürüyüşü, Köşk’ten şarap fabrikasına uzanırdı,
Ne demişti Yahya Kemal?
Biz veda etmek üzereyiz kedere, getir ahbap bir Kavaklıdere
Eğitim arzulayanı, şifa arayanı, aş peşinde olanın akınıyla,
Kuzeyden güneye, doğudan batıya doğru gelişirken kent,
Kavaklı Derenin payına düştü gizlenmek,
Tıpkı Ankara Çanağındaki pek çok türdeşi gibi.
İncesu, Hoşdere, Dikmen Deresi, Kirazlıdere, Cevizlidere
Bülbülderesi, Bentderesi
Ne de olsa Ankara dereler şehri
Gereksinimler zaman içerisinde farklı mimari tarzları burada buluştururken,
Kentin sosyal ve kültürel zenginliklerine de bağrını açmıştı Kavaklıdere.
Genç Cumhuriyetin coşkusunun izleri hâlâ üzerinde.
Tunalı Hilmi’ye bir kuğunun kanadında dönersin.
Beyaz ve siyah, ahenkle salınmaktayken Kuğuluparkta,
Aklında aşkın tınısı, damağında şarabın tadı.
Aynalı Çarşı’da kimi gençlik heveslerin, Kavaklıdere Sinemasında kimi heyecan-ların kalmıştır.
Akay’a dönmeden göz kırpan Talip Sineması, yeniyetmeliğindir.
Mekânların yerinde yeller esse de anıların sıcacıktır.
Sıra sıra bağların kokusu gelir adeta, asmaların arasından esen tatlı meltemin sesi
Tunalı’dan Bulvar’a çıkan merdivenlerin ardındadır Akün Sahnesi.
Bestekâr’dadır müdavimlerin yeri.
Anadolunun bağrında yeşeren Cumhuriyetin simgesidir Kavaklıdere,
Köşkü, sosyal değişimi, kültürel yapısı, özgün dokusu ile.
Kentte mekân anıların yuvasıdır,
Kavaklıdere Ankara’nın odağıdır.
Büyük Usta, Büyük Şair
Cahit Sıtkı Tarancı’nın dediği gibi
Bu bahar havası bu bahçe
Havuzda su şırıl şırıldır
Uçurtmam bulutlardan yüce
Zıpzıplarım pırıl pırıldır
Ne güzel dönüyor çemberim
Hiç bitmese horoz şekerim

Sevgilerden dolu bir nehir, işte bu yaşam sana
Kiminle dans edersen müzik sensin aslında

Söz: Pınar Elif Karabal
Müzik: Köksal Ekinci
Düzenleme: Tolga Tümözen
Re-mastering: İlkay Dinsever

2. Bayram Geldi / Talitha

Haber saldım söz dinlemez o yâre
Bilmem ki ne derdi var benimle
Gelmez oldu aramaz oldu
Soramadım nerde kiminle
Beklemem artık ne isterse yapsın
Uzak olsun benden yeter ki
Hiç halim kalmadı kime gerek böyle sevgili
Söylesem olmaz sussam olmaz
Gitsem olmaz kalsam olmaz
İstemem maziyi eski günleri
Yenisi gerek bana açtım kalbimi
Coşar gönül durmayacak
Yeni aşklara koşacak
Seni hemen unutacak
Bugün bayram olacak
Kimse üzmez artık beni
Kapat eski defterleri
Buldum senden güzelini
Her gün bayram olacak

Söz: Ayşe Yasemin Erdoğan & Köksal Ekinci
Müzik: Köksal Ekinci
Düzenleme: Murat Ezber
Re-mastering: İlkay Dinsever

3. Ras Alhague

Yeni yılın ilk günü
Fal baktı bir arkadaşım bana
Hiç inanmam ben oysa
Olsun dedi iki laf eder güleriz fena mı
Hadi başla dedim o halde
‘’İki Çift Laf’’ ne güzel şarkıdır bak kalbimi okudu
Diyo ki senin yüreğin kabarmış
Ah dedim yangın yeri ne zamandır
Diyo ki üç vakte kadar kısmetlerim varmış
Üç olsun da aman geç olmasın
Ya bozma havamızı dedi ayıp ama
Peki dedim ‘’Havada bulut yok bu ne dumandır’’
Ne güzel türküdür yürek yakanlardan
Sana uzun bir yol var dedi
Dümdüz, apaçık, pırıl pırıl
Ha işte dedim bu tam ben
Bayılırım yolculuk yapmaya
Kısa uzun farketmez bilir zaten
Ne tarafa peki dedim sorayım kahveye belli mi
Uzak doğu dedi, bak yine okudu kalbimi
Doğunun uzağında en çok görmek istediklerim o yüzden
Yok yakının doğusunu da çok severim
Görmediklerim özlediklerim var onu kastettim
Hanene Güneş doğmuş yanında Ay
Aaa dur dedim, o laf öyle değil ki
Hani kahve falı sevmiyordun dedi gülüyor bana
Kıymetlim, o bir kitap ismi ordan biliyorum
Haneye Ay doğar, sen Güneş mi dedin
Evet dedi, şarkın gibi Güneş ve Ay ile sırlanmış hanen öyle
bak burda gözüküyor
Dedim o benim yüzüğüm, mühürüm
Fal keyfi bitti yürüyüşe çıktım
Kendimi hafiflemiş hissediyorum
Ne güzel bir duygu
Yalnızlığın belki de en güzel tarafı bu
Söze ihtiyacın kalmıyor çoğu zaman
Söylenecek şarkılar duyabiliyorsun
Güce hiç ihtiyacın olmuyor yalnızken
Kavga edeceğin veya ısrarla seni duysun diye bağıracağın
Hiç kimse olmadığı zaman
Konu aslında yalnızlığın gerçekte ne demek olduğuyla ilgili
Yalnız yal dır kökü
Nız’dır eki
Yal yel gibidir, konuşur kendi lisanı var
Peki ya Nız… onu kendisine sarıldığında anlarsın
Madem yeni yaşımın ilk günü
Kutlu olsun Yal, Kutlu olsun Nız
Nar gibi
Say bakalım içinden kaç tane var
Sor bakalım dışından kaç damla var
Anlat bakalım yüzünü saydığın kadar var mı
Dinlet bilelim sözümü duyduğun kadar damlar mı
Sar belimi sıkıca bırakma, sarıl bana usul usul
Sar ruhum sar beni sımsıkı
Buluştu kanım, tutuştu kalbim
Ah ne bilsin tadını, Ah ne çoksun içimde
Yaz da dile gelsin, yaz da söze düğün
Müziğe bayram bugün
Elimi uzattığımda kimse tutmadı
Boş boş uzanan diyarlara
Sebebini bilmediğim telaşın
Kör eden heyecanına kapılmıştı o bakır rengi
Bu kadar zor mudur
Sarılmak sıkıca aydınlığa
Bu karar son mudur
Yokluğun mateminde bekler hala o bakır sesi
Kaygan bir zemin taş doluydu
Parça parça hatıralardan
Döşenmiş mozaikler
Kiminde gülümser bir bakış
Kiminde ağlayan bir yakarış
Su misali bakar gözlerim
İçinde kaybolmak isterdim
Su gibi akar seneler
İçinde kaybolmak zor olsa da
Tarih benimle başladı yazılı
Oysa benim tarihim taşa kazılı
Kelime bulamayanlar sayısız sembole döktü ruhumu
Sağır kulaklara şarkı oldum bazen
Kör gözlere resim oldum kimi zaman duvarda
Bir gemi yanaştı limana
Gemiden ilk adımı Emek attı
Sabırla birlikteyiz çok şükür dedi
Asırlar sürmüştü yolculukları
Nice dağlar yerin dibine geçti
Nice dağlar denizden yükseldi
Hepsi gözlerinin önünde oldu
Gemiden ikinci adımı Sevgi attı
Umutla sarıldık birbirimize çok şükür dedi
Binlerce yıl ayrılmadık Biz tamız tamamız böyle der gibi
Ele ele göz göze yürüyorlar
Dimdik ve Işıl Işıl
Gemiden üçüncü adımı Aşk attı
Tek başınaydı, teklik sadece O’na yakıştığı içindir
Aşk’a Aşk ile
Aşk’tan Aşk bile

Söz-Müzik: Köksal Ekinci
Düzenleme: İlkay Dinsever

4. Uğurlar Olsun / Sappho

Bi varsın bi yoksun
Aklım karışıyor
Öyle olsun böyle olsun demek yetmiyor
Göz görmez gönül sevmez
Bilen biliyor
Ahlarla vahlarla günler geçmiyor
Sordun mu hiç kendine sevmek böyle mi olur?
Yürekten bağlansan sevda yollar bulur
Kalsan da gitsen de oyun bitti
Sen aynı ben aynı Aşk gitti
Uğurlar olsun beklemem biliyorsun
Gönlün rahat olsun
Ah etmem sevgilimdin
Dur demem yalnız dert verdin
Yok dönme hiç sorma
Kalbim acıyor
Bu son olsun gönül aşka veda ediyor
Can çıksa huy çıkmaz
Bilen biliyor
Ahlarla vahlarla yıllar geçmiyor
Sordun mu hiç kendine sevmek böyle mi olur?
Yürekten bağlansan sevda yollar bulur
Kalsan da gitsen de oyun bitti
Sen aynı ben aynı Aşk gitti
Uğurlar olsun beklemem biliyorsun
Gönlün rahat olsun
Ah etmem sevgilimdin
Dur demem yalnız dert verdin

Söz-Müzik: Köksal Ekinci
Düzenleme: Serter Öztürk
Re-mastering: İlkay Dinsever

5. Kelimeyi Şarkı / Tarık

Susuz kalınca kurur dili
Susuz kalma
Kaynar bir kazan dibi
Kayna güzelce
Dikkat et yanma
Tedbir almak önlemez
Tek’lik Tek’tir
Yüz ağartan O’dur
Karartma Yüzünü
Çok içersen sarhoş
Az içersen berduş olursun
Dikkat et yavaş iç
Sahilden yürü sahibine
Sağını solunu karıştırma
Kundaktan mezara
Sarıl tut ipini bırakma
Kelimesi çoktur
Kelimeye ihtiyacı yoktur
Kelimeyi şarkı yapan
Şarkıyı kelimeye tamamlayan O’dur
Kelimesi şarkıdır
Şarkısı kelimedir
Kimine tek bir sözcük ile
Kimine tek bir bakış ile
Değişir her güce göre
Kuğu buluştu mu dünüyle
Gözleri kamaşır göz göz olunca
Kuğu anlaştı mı kendisiyle
Dizleri çözülür bağlarından kopar sanki
Kartal yavaş yavaş yükselmeyi sever
Öyle bir anda çıkmaz Güneşe
Kuğu bilir hasretin ne olduğunu
Lir’in göğsünde çalar şarkıları ne de olsa
Sana yeni bir şarkı yazdım sevgilim
Sana yine bir şarkı söyleyeceğim bitanem
Sonsuzdur kökler gökyüzünde
Sonsuzdaki renkler kökler hepsi yüzünde
Bitmez hiç umudun yeşili
Olur dillerde Zebercet
Bitmez hiç yeşilin umudu
Dillerde dolanır Turkuaz
Korku yoktur hiç Mercan’ın gözünde
Korkusuz doğar gözleri Mercan olan
Yarışmaz hiçbir İnci diğeriyle
Her İncinin kendi bilinci incisi içinde
Yüzük misali taşır hep Akik hakikati
Hakikatin yüzüğü bir Akik olmaktır çünkü
Bağışlayıcıdır Zümrüt
Zümrüt’ün hepsi, Lütfu onda olduğu için
Yakut’un zaferleridir
Kitaplara sığmaz hiç, sığar mı Nar kırmızısı
Behram’da kayıtlıdır
Oku’da kendisi gibidir
Amuderya’dan süzülen
Lâl-i bedahşani gibidir
Söyle Pınar
Söyle Pınar
Yandım yandım işte böyle ben yalnız kaldım
Yandım yandım gittiğin günden beri burda boynu bükük kaldım
Bak yandı bir anda Tarık
Ak Yâri özlemiş belli
Yaşlanmış denizler
Yaşanmış bitişler
Ve hiç yaşanmamış tarihler
Ah Yâri özlemiş yine
Kem gözlü bir buluta
Sığınmış bütün karalar
Dev gözlü bir tabuta
Sığdırmış tüm kanayanları
Var git uzaklara
Bul git uzakları
Dur dersem anla ki kaybolmadın
Orada dur, var mısın yok musun
Ak Yâri görürsen anlarsın
Güvercin uç bana doğru
Sal kökünü şimdi
Bana doğrul
Kolumdan tam bir daire yapınca
Vardım diğer koluma
Tuttum elinden gel dedim özledim
Sen kalbimin gönül dağı
Karnımda saklanan yüzümün sağ kolu
Kenetlendi solumla
Bir baş, iki göz, bir ağız
Kaybolanlara anlatacağız
İki kol, iki kulak
Söyle Pınar
Yandım yandım işte böyle ben yalnız kaldım
Yandım yandım gittiğin günden beri burda boynu bükük kaldım

Söz-Müzik: Köksal Ekinci
Düzenleme: Serter Öztürk
Re-mastering: İlkay Dinsever

6. Keylî Laciverd / Lapis Lazuli

Enstrümantal

Müzik: Köksal Ekinci
Re-mastering: İlkay Dinsever

7. Kiraz Çiçeği / Samadhi

Ağlamam gidenin ardından artık
Bakarken geçen mevsimlere
Aynı acı hâlâ içimde
Yaşarken her geceyi binbir biçimde
Yaşarken her yürekte
Ben benden ayrı düştüm
Ben benden ayrı düş’tüm
Görmeden nasıl insan bulur doğruyu
Denemeden nasıl insan bulur soruları
Sesler çoğalır insan yalnız kalınca anlıyor
Sesler yabancılaşır yüzler hep böyle sığlaşır
İnsan yalnız kalınca anlıyor
Yüreğim de ki doldurulmaz bir boşluk
İçim de ki başedilemez bu sarhoşluk
Yüreğim de ki bu boşluk
İçimden gitmiyor bu sarhoşluk
Ağlarım ben halime ağlar yanarım
Ağlar yanarım
Her an ağlarım
Geçmiyor ayrılığın acısı derin de
Bitmiyor gözlerinin sancısı üzerim de
Geçmiyor ayrılığın acısı derin de
Bitmiyor gözlerimin bu yası içim de

Söz-Müzik: Köksal Ekinci
Düzenleme: Ersen Kutluk
Re-mastering: İlkay Dinsever

8. Pavlonya / Dubhe

Enstrümantal

Müzik: Köksal Ekinci
Re-mastering: İlkay Dinsever

9. Aşk’ın Kanatları / Saraswati Mantra

Aşk beni yak
Yık beni aşk
Aşk beni yak
Yık beni aşk
Yık yak yık yak yık yak
Aşk beni yak
Yık beni aşk
Aşk aşk aşk

Söz-Müzik: Köksal Ekinci
Düzenleme & Re-mastering: İlkay Dinsever

Kavaklı Dere” tüm dijital platformlarda yayında!

Şarkı yazarı Köksal Ekinci’den, 2025 Bahar aylarına merhaba: Kavaklı Dere

2019 yılından bu yana yıldızlara paralel ürettiği şarkılarla dinleyecilerini farklı müzik türleri arasında gezintiye çıkaran Köksal Ekinci, ruhsal yolculuğuna eşlik eden me-lodiler eşliğinde yine farklı müzik türlerini gökyüzünün şifasıyla buluşturuyor.

9 şarkılık albüm Akdeniz esintileri ve nostaljik melodilerle harmanlanmış elektronik ve akustik ezgilerin birleşiminden oluşuyor. Şarkıların düzenlemeleri ve mastering İlkay Dinsever imzası taşıyor.

Parça Listesi

1. Kavaklı Dere

Friglerin ana kenti, Galatların başkentidir Ankara,
Mustafa Kemal’i davet eden şehirdir.
Şehrin ana akışı Atatürk Bulvarı, kuzey-güney aksıdır
Kavaklı Dere şırıltılı berraklığıyla Seğmenler’den Tunus’a değin akmaktadır.
Kerpiçten bağ evleri, kavak ağaçları, bağ kütükleri…
Çankaya Köşkü, sefaretler konumlanırken kentin güneyine,
Yeşillik alan olarak planlanmıştı Kavaklıdere…
Bir akşamüstü yürüyüşü, Köşk’ten şarap fabrikasına uzanırdı,
Ne demişti Yahya Kemal?
Biz veda etmek üzereyiz kedere, getir ahbap bir Kavaklıdere
Eğitim arzulayanı, şifa arayanı, aş peşinde olanın akınıyla,
Kuzeyden güneye, doğudan batıya doğru gelişirken kent,
Kavaklı Derenin payına düştü gizlenmek,
Tıpkı Ankara Çanağındaki pek çok türdeşi gibi.
İncesu, Hoşdere, Dikmen Deresi, Kirazlıdere, Cevizlidere
Bülbülderesi, Bentderesi
Ne de olsa Ankara dereler şehri
Gereksinimler zaman içerisinde farklı mimari tarzları burada buluştururken,
Kentin sosyal ve kültürel zenginliklerine de bağrını açmıştı Kavaklıdere.
Genç Cumhuriyetin coşkusunun izleri hâlâ üzerinde.
Tunalı Hilmi’ye bir kuğunun kanadında dönersin.
Beyaz ve siyah, ahenkle salınmaktayken Kuğuluparkta,
Aklında aşkın tınısı, damağında şarabın tadı.
Aynalı Çarşı’da kimi gençlik heveslerin, Kavaklıdere Sinemasında kimi heyecan-ların kalmıştır.
Akay’a dönmeden göz kırpan Talip Sineması, yeniyetmeliğindir.
Mekânların yerinde yeller esse de anıların sıcacıktır.
Sıra sıra bağların kokusu gelir adeta, asmaların arasından esen tatlı meltemin sesi
Tunalı’dan Bulvar’a çıkan merdivenlerin ardındadır Akün Sahnesi.
Bestekâr’dadır müdavimlerin yeri.
Anadolunun bağrında yeşeren Cumhuriyetin simgesidir Kavaklıdere,
Köşkü, sosyal değişimi, kültürel yapısı, özgün dokusu ile.
Kentte mekân anıların yuvasıdır,
Kavaklıdere Ankara’nın odağıdır.
Büyük Usta, Büyük Şair
Cahit Sıtkı Tarancı’nın dediği gibi
Bu bahar havası bu bahçe
Havuzda su şırıl şırıldır
Uçurtmam bulutlardan yüce
Zıpzıplarım pırıl pırıldır
Ne güzel dönüyor çemberim
Hiç bitmese horoz şekerim

Sevgilerden dolu bir nehir, işte bu yaşam sana
Kiminle dans edersen müzik sensin aslında

Söz: Pınar Elif Karabal
Müzik: Köksal Ekinci
Düzenleme: Tolga Tümözen
Re-mastering: İlkay Dinsever

2. Bayram Geldi / Talitha

Haber saldım söz dinlemez o yâre
Bilmem ki ne derdi var benimle
Gelmez oldu aramaz oldu
Soramadım nerde kiminle
Beklemem artık ne isterse yapsın
Uzak olsun benden yeter ki
Hiç halim kalmadı kime gerek böyle sevgili
Söylesem olmaz sussam olmaz
Gitsem olmaz kalsam olmaz
İstemem maziyi eski günleri
Yenisi gerek bana açtım kalbimi
Coşar gönül durmayacak
Yeni aşklara koşacak
Seni hemen unutacak
Bugün bayram olacak
Kimse üzmez artık beni
Kapat eski defterleri
Buldum senden güzelini
Her gün bayram olacak

Söz: Ayşe Yasemin Erdoğan & Köksal Ekinci
Müzik: Köksal Ekinci
Düzenleme: Murat Ezber
Re-mastering: İlkay Dinsever

3. Ras Alhague

Yeni yılın ilk günü
Fal baktı bir arkadaşım bana
Hiç inanmam ben oysa
Olsun dedi iki laf eder güleriz fena mı
Hadi başla dedim o halde
‘’İki Çift Laf’’ ne güzel şarkıdır bak kalbimi okudu
Diyo ki senin yüreğin kabarmış
Ah dedim yangın yeri ne zamandır
Diyo ki üç vakte kadar kısmetlerim varmış
Üç olsun da aman geç olmasın
Ya bozma havamızı dedi ayıp ama
Peki dedim ‘’Havada bulut yok bu ne dumandır’’
Ne güzel türküdür yürek yakanlardan
Sana uzun bir yol var dedi
Dümdüz, apaçık, pırıl pırıl
Ha işte dedim bu tam ben
Bayılırım yolculuk yapmaya
Kısa uzun farketmez bilir zaten
Ne tarafa peki dedim sorayım kahveye belli mi
Uzak doğu dedi, bak yine okudu kalbimi
Doğunun uzağında en çok görmek istediklerim o yüzden
Yok yakının doğusunu da çok severim
Görmediklerim özlediklerim var onu kastettim
Hanene Güneş doğmuş yanında Ay
Aaa dur dedim, o laf öyle değil ki
Hani kahve falı sevmiyordun dedi gülüyor bana
Kıymetlim, o bir kitap ismi ordan biliyorum
Haneye Ay doğar, sen Güneş mi dedin
Evet dedi, şarkın gibi Güneş ve Ay ile sırlanmış hanen öyle
bak burda gözüküyor
Dedim o benim yüzüğüm, mühürüm
Fal keyfi bitti yürüyüşe çıktım
Kendimi hafiflemiş hissediyorum
Ne güzel bir duygu
Yalnızlığın belki de en güzel tarafı bu
Söze ihtiyacın kalmıyor çoğu zaman
Söylenecek şarkılar duyabiliyorsun
Güce hiç ihtiyacın olmuyor yalnızken
Kavga edeceğin veya ısrarla seni duysun diye bağıracağın
Hiç kimse olmadığı zaman
Konu aslında yalnızlığın gerçekte ne demek olduğuyla ilgili
Yalnız yal dır kökü
Nız’dır eki
Yal yel gibidir, konuşur kendi lisanı var
Peki ya Nız… onu kendisine sarıldığında anlarsın
Madem yeni yaşımın ilk günü
Kutlu olsun Yal, Kutlu olsun Nız
Nar gibi
Say bakalım içinden kaç tane var
Sor bakalım dışından kaç damla var
Anlat bakalım yüzünü saydığın kadar var mı
Dinlet bilelim sözümü duyduğun kadar damlar mı
Sar belimi sıkıca bırakma, sarıl bana usul usul
Sar ruhum sar beni sımsıkı
Buluştu kanım, tutuştu kalbim
Ah ne bilsin tadını, Ah ne çoksun içimde
Yaz da dile gelsin, yaz da söze düğün
Müziğe bayram bugün
Elimi uzattığımda kimse tutmadı
Boş boş uzanan diyarlara
Sebebini bilmediğim telaşın
Kör eden heyecanına kapılmıştı o bakır rengi
Bu kadar zor mudur
Sarılmak sıkıca aydınlığa
Bu karar son mudur
Yokluğun mateminde bekler hala o bakır sesi
Kaygan bir zemin taş doluydu
Parça parça hatıralardan
Döşenmiş mozaikler
Kiminde gülümser bir bakış
Kiminde ağlayan bir yakarış
Su misali bakar gözlerim
İçinde kaybolmak isterdim
Su gibi akar seneler
İçinde kaybolmak zor olsa da
Tarih benimle başladı yazılı
Oysa benim tarihim taşa kazılı
Kelime bulamayanlar sayısız sembole döktü ruhumu
Sağır kulaklara şarkı oldum bazen
Kör gözlere resim oldum kimi zaman duvarda
Bir gemi yanaştı limana
Gemiden ilk adımı Emek attı
Sabırla birlikteyiz çok şükür dedi
Asırlar sürmüştü yolculukları
Nice dağlar yerin dibine geçti
Nice dağlar denizden yükseldi
Hepsi gözlerinin önünde oldu
Gemiden ikinci adımı Sevgi attı
Umutla sarıldık birbirimize çok şükür dedi
Binlerce yıl ayrılmadık Biz tamız tamamız böyle der gibi
Ele ele göz göze yürüyorlar
Dimdik ve Işıl Işıl
Gemiden üçüncü adımı Aşk attı
Tek başınaydı, teklik sadece O’na yakıştığı içindir
Aşk’a Aşk ile
Aşk’tan Aşk bile

Söz-Müzik: Köksal Ekinci
Düzenleme: İlkay Dinsever

4. Uğurlar Olsun / Sappho

Bi varsın bi yoksun
Aklım karışıyor
Öyle olsun böyle olsun demek yetmiyor
Göz görmez gönül sevmez
Bilen biliyor
Ahlarla vahlarla günler geçmiyor
Sordun mu hiç kendine sevmek böyle mi olur?
Yürekten bağlansan sevda yollar bulur
Kalsan da gitsen de oyun bitti
Sen aynı ben aynı Aşk gitti
Uğurlar olsun beklemem biliyorsun
Gönlün rahat olsun
Ah etmem sevgilimdin
Dur demem yalnız dert verdin
Yok dönme hiç sorma
Kalbim acıyor
Bu son olsun gönül aşka veda ediyor
Can çıksa huy çıkmaz
Bilen biliyor
Ahlarla vahlarla yıllar geçmiyor
Sordun mu hiç kendine sevmek böyle mi olur?
Yürekten bağlansan sevda yollar bulur
Kalsan da gitsen de oyun bitti
Sen aynı ben aynı Aşk gitti
Uğurlar olsun beklemem biliyorsun
Gönlün rahat olsun
Ah etmem sevgilimdin
Dur demem yalnız dert verdin

Söz-Müzik: Köksal Ekinci
Düzenleme: Serter Öztürk
Re-mastering: İlkay Dinsever

5. Kelimeyi Şarkı / Tarık

Susuz kalınca kurur dili
Susuz kalma
Kaynar bir kazan dibi
Kayna güzelce
Dikkat et yanma
Tedbir almak önlemez
Tek’lik Tek’tir
Yüz ağartan O’dur
Karartma Yüzünü
Çok içersen sarhoş
Az içersen berduş olursun
Dikkat et yavaş iç
Sahilden yürü sahibine
Sağını solunu karıştırma
Kundaktan mezara
Sarıl tut ipini bırakma
Kelimesi çoktur
Kelimeye ihtiyacı yoktur
Kelimeyi şarkı yapan
Şarkıyı kelimeye tamamlayan O’dur
Kelimesi şarkıdır
Şarkısı kelimedir
Kimine tek bir sözcük ile
Kimine tek bir bakış ile
Değişir her güce göre
Kuğu buluştu mu dünüyle
Gözleri kamaşır göz göz olunca
Kuğu anlaştı mı kendisiyle
Dizleri çözülür bağlarından kopar sanki
Kartal yavaş yavaş yükselmeyi sever
Öyle bir anda çıkmaz Güneşe
Kuğu bilir hasretin ne olduğunu
Lir’in göğsünde çalar şarkıları ne de olsa
Sana yeni bir şarkı yazdım sevgilim
Sana yine bir şarkı söyleyeceğim bitanem
Sonsuzdur kökler gökyüzünde
Sonsuzdaki renkler kökler hepsi yüzünde
Bitmez hiç umudun yeşili
Olur dillerde Zebercet
Bitmez hiç yeşilin umudu
Dillerde dolanır Turkuaz
Korku yoktur hiç Mercan’ın gözünde
Korkusuz doğar gözleri Mercan olan
Yarışmaz hiçbir İnci diğeriyle
Her İncinin kendi bilinci incisi içinde
Yüzük misali taşır hep Akik hakikati
Hakikatin yüzüğü bir Akik olmaktır çünkü
Bağışlayıcıdır Zümrüt
Zümrüt’ün hepsi, Lütfu onda olduğu için
Yakut’un zaferleridir
Kitaplara sığmaz hiç, sığar mı Nar kırmızısı
Behram’da kayıtlıdır
Oku’da kendisi gibidir
Amuderya’dan süzülen
Lâl-i bedahşani gibidir
Söyle Pınar
Söyle Pınar
Yandım yandım işte böyle ben yalnız kaldım
Yandım yandım gittiğin günden beri burda boynu bükük kaldım
Bak yandı bir anda Tarık
Ak Yâri özlemiş belli
Yaşlanmış denizler
Yaşanmış bitişler
Ve hiç yaşanmamış tarihler
Ah Yâri özlemiş yine
Kem gözlü bir buluta
Sığınmış bütün karalar
Dev gözlü bir tabuta
Sığdırmış tüm kanayanları
Var git uzaklara
Bul git uzakları
Dur dersem anla ki kaybolmadın
Orada dur, var mısın yok musun
Ak Yâri görürsen anlarsın
Güvercin uç bana doğru
Sal kökünü şimdi
Bana doğrul
Kolumdan tam bir daire yapınca
Vardım diğer koluma
Tuttum elinden gel dedim özledim
Sen kalbimin gönül dağı
Karnımda saklanan yüzümün sağ kolu
Kenetlendi solumla
Bir baş, iki göz, bir ağız
Kaybolanlara anlatacağız
İki kol, iki kulak
Söyle Pınar
Yandım yandım işte böyle ben yalnız kaldım
Yandım yandım gittiğin günden beri burda boynu bükük kaldım

Söz-Müzik: Köksal Ekinci
Düzenleme: Serter Öztürk
Re-mastering: İlkay Dinsever

6. Keylî Laciverd / Lapis Lazuli

Enstrümantal

Müzik: Köksal Ekinci
Re-mastering: İlkay Dinsever

7. Kiraz Çiçeği / Samadhi

Ağlamam gidenin ardından artık
Bakarken geçen mevsimlere
Aynı acı hâlâ içimde
Yaşarken her geceyi binbir biçimde
Yaşarken her yürekte
Ben benden ayrı düştüm
Ben benden ayrı düş’tüm
Görmeden nasıl insan bulur doğruyu
Denemeden nasıl insan bulur soruları
Sesler çoğalır insan yalnız kalınca anlıyor
Sesler yabancılaşır yüzler hep böyle sığlaşır
İnsan yalnız kalınca anlıyor
Yüreğim de ki doldurulmaz bir boşluk
İçim de ki başedilemez bu sarhoşluk
Yüreğim de ki bu boşluk
İçimden gitmiyor bu sarhoşluk
Ağlarım ben halime ağlar yanarım
Ağlar yanarım
Her an ağlarım
Geçmiyor ayrılığın acısı derin de
Bitmiyor gözlerinin sancısı üzerim de
Geçmiyor ayrılığın acısı derin de
Bitmiyor gözlerimin bu yası içim de

Söz-Müzik: Köksal Ekinci
Düzenleme: Ersen Kutluk
Re-mastering: İlkay Dinsever

8. Pavlonya / Dubhe

Enstrümantal

Müzik: Köksal Ekinci
Re-mastering: İlkay Dinsever

9. Aşk’ın Kanatları / Saraswati Mantra

Aşk beni yak
Yık beni aşk
Aşk beni yak
Yık beni aşk
Yık yak yık yak yık yak
Aşk beni yak
Yık beni aşk
Aşk aşk aşk

Söz-Müzik: Köksal Ekinci
Düzenleme & Re-mastering: İlkay Dinsever

Spotify’da Dinle

Apple Music’te Dinle

Spotify’da Dinle

Apple Music’te Dinle

Video Klipleri

Şarkıları