© 2024 ANTE İletişim Danışmanlık

Şarkı yazarı Köksal Ekinci’den ‘’Tan Mührü’’

2019 yılından bu yana yıldızlara paralel ürettiği şarkılarla dinleyecilerini farklı müzik
türleri arasında gezintiye çıkaran Köksal Ekinci, yeni şarkılarıyla 2024 yılına merhaba diyor..

3 şarkılık albüm elektro dans ritimleri eşliğinde duygusal sözlerin harmonisinden oluşuyor.
Kış aylarının içe dönük yapısından baharın tazeleyici esintilerine göz kırpan şarkıların
düzenlemeleri ve mastering İlkay Dinsever imzası taşıyor.

Eser Listesi

(Eser adının üzerine tıklayarak şarkı sözlerine ulaşabilirsiniz.)

1. Tan

Tan yerinde dans ederken göz göze geldiğimizde
Tenim kavrulurdu aşkın ateşi ile
Tenim kavrulurdu Aşkın ateşi ile
Tanıdık bu ay, uzak değil yıldızlar
Ve şahittir aşkımızı kumsaldaki taşlar
Sesimde dalga sesleri
Hatırlatır hala rüzgar
Bak kaldı her bir yerimde kokunun izleri
Bak kaldı her bir yerimde kokunun izleri
Bana yakın mısın
Hala duyar mısın
Güneşin ayak seslerini
Sen de her gün arar mısın
Şimdi uzatsam elimi çekinmeden tutar mısın
Şimdi sarılsan bana sımsıkı bırakmadan sarar mısın
Bulutlar yüklendi en güzel hatıralarımızı
Kalbim ter içinde sevdam içimde sırılsıklam
Bulutlar yüklendi en güzel hatıralarımızı
Kalbim ter içinde sevdam içinde sırılsıklam
Kalbim ter içinde sevdam içimde sırılsıklam
Kalbim ter içinde sevdam içinde sırılsıklam
Teninin tuzuyla eriyor kumlar
Kim bilir sen hangi sahilde ağlıyorsun denize
Uzak bir yazda çalan bu şarkılar seni özlüyor seni söylüyor
Ben de özledim sevişirken kaybolduğum gülüşleri
Ben de ezberledim saklı gamzenden öpüşleri
Ben de özledim sevişirken kaybolduğumuz gülüşleri
E ben de özledim saklı gamzenden öpüşleri, öpüşleri, öpüşleri
Aaaah Aaaah Aaaah tan yerinde
Gün ağardı yine, tan yerinde
Gün ağardı yine, tan yerinde
Gün ağardı yine tan yerinde
Gün ağardı yine tam yerinde
Gün ağardı yine tan yerinde
Tan tan tam yerinde

Söz: Ayşe Yasemin Erdoğan – Köksal Ekinci
Müzik: Köksal Ekinci
Düzenleme & Mastering: İlkay Dinsever

2. Mühür

Sevdiğin renkleri giyindim bugün
Sevdiğim kokulardan Mürdüm

Ne var ki mavi değil gözlerim
Yeşil de değil, gözlerim hüzün
Bir acı, tarif edemediğim
Uzak bir anı, adını koyamadığım
Harabeler misali, üst üste toplasam
sonra çıkarsam
Bilir mi beni, bulunca anlar mı beni
Çok sevdiğim şarkılarımdan bir tanesinin sözüdür bu satırlar:
Görmeden nasıl insan bulur doğruyu
Denemeden nasıl insan bulur soruları
Sesler çoğalır, insan yalnız kalınca anlıyor
Sesler yabancılaşır, yüzler hep böyle sığlaşır
İnsan yalnız kalınca Anlıyor
Sonra yine aklıma geldin,
Bir yaz gecesinde
Bir yol ayrımında karşılaştık seninle
Rüzgara karşı bakıyorduk
Güneş çoktan batmıştı
Sen gidiyordun
Bense bekliyordum
O gün sordum, duymadın
Binlerce yıl geçti üzerinden
Ve şimdi Açıldı
Bütün kitapların hiç yazılmamış sayfaları
Bir mendilde sakladığım çocukluğumun
heyecanları
Tamburun sesine karıştı
Gençliğimin bütün duaları
Binlerce dalganın içinde
Binlerde damlayan gökyüzünde
Yazılmıştır bu Yüzük.
Söylenmedi hiç yeryüzünde
Kaç kere doğdu Dünya
Kaç kere yandı Dünya
Ve kaç kere döndü Güneş
Duyulmadı hiç bu topraklarda
Nice mucizeler yaşandı
Nice şarkılar indi yere
Nice aşıklar, nice sevdalar
İhtiyacı yoktur hiç birinin yüzüğe
Bir parmak halkasında saklı değildir ki
Nişanlar
Binlerce dalganın içinde yazılıdır
Sesli ve sessiz harflerle
Biraz Gümüşten,

Biraz Demirden,
Biraz Civadan,
Biraz Kalaydan,
Biraz Bakırdan,
Biraz Kurşundan,
Biraz Altından,
Simyayı arayanlar bulamadılar ki
Ateşten, Havadan,
Sudan, Topraktan
ve Esir ile, yani Ether ile
yapılmıştır Yüzük
Güneş ve Ay ile sırlanmıştır o Yüzük
Yürümeyi bahşeden dudaklardan
Duydum ben duaları
Bir tamburun telinden
Nakşeden mızrabın eliyle
Gökten süzülen damlalarla
Dökülür kristal Irmaklara
Mühür açılır
Ve bu Mühür..
Tapınak diye duvarlar yapanlar
Tapınak diye duvarlara ağlayanlar
Duyamazlar hiç kendi duvarlarının çığlıklarını
Gece gündüze kavuşur
Gündüz geceye karışır
Arayış sürer gider
Yakılan bütün Mumlar erir de
Kalpten geçmeyen
Dilekler Ulaşmaz
7 kat Göğe
Kim öğretti bize çaresizliği
Kim söz olarak ezberletti
Kendi kanındaki o derin anlamsızlıkları
Unutuldu bak çoktan
Ne bir iz var
Ne de geriye kalan bir söz
Bir el dağları yerinden oynatırken
Baka kalır gökteki denizler
yerden göğe yükselenlere
gökten yere inenlere
Teslim olurken bütün yankılar
Anlamaya başlar geride kalanlar

Mühürlendi tüm mühürler
Mühürlendi bugün yüzükler
Mühürlendi tüm sözler
Mühürlendi bugün gözler
Mühürlendi tüm dudaklar
Mühürlendi bugün kalpler
Mühürlendi tüm kökler
Mühürlendi bugün gökler
Ve bütün Mühürler açıldı şimdi
Mür gününde.

Söz-Müzik: Köksal Ekinci
Prodüktör: İlkay Dinsever

3. 144

Severim Her Bir Alemde
Severim Her Bir Alemde
Severim Her Bir Alemde
Severim Her Bir Alemde
Severim Her Bir Alemde
Severim Her Bir Alemde
Severim Her Bir Alemde
Severim Her Bir Alemde
Severim Her Bir Alemde
Severim Her Bir Alemde
Severim Her Bir Alemde
Severim Her Bir Alemde

Söz-Müzik: Köksal Ekinci
Prodüktör: İlkay Dinsever

Künye

Söz-Müzik: Köksal Ekinci
Prodüktör: İlkay Dinsever